Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk: “Anadolu’da üretilen ürünlerin günün birinde bütün dünya eczanelerinde satıldığına şahit olursak şaşırmamak lazım.”



Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk Habertürk canlı yayınında “Biz üreticiyi dikkate alırken tüketicinin beklenti ve tercihlerine saygı duyuyor ve onun da gereğini yerine getiriyoruz” dedi. Panagro Et ve Süt Üretim Tesisleri’nde gerçekleştirilen programda Konuk, Konya Şeker’in çalışmalarını anlatırken oldukça iddialı bir cümle kurdu, “Anadolu’da üretilen ürünlerin günün birinde bütün dünya eczanelerinde satıldığına şahit olursak şaşırmamak lazım” dedi.

Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, Habertürk’te yayınlanan ve Türkiye ekonomisine yön veren sektör temsilcilerinin ekrana taşındığı “Bakış” programında, Noyan Doğan’ın canlı yayın konuğu oldu. Çekimleri Panagro Et ve Süt Üretim Tesisleri’nde gerçekleştirilen programda Konuk, kooperatiflerin genel yapısından Konya Şeker’in yatırımlarına kadar birçok konuya değindi.

KOOPERATİFLER GELİR ADALETİNİN TESİSİNDE ÖNEMLİ ROL ÜSTLENMİŞTİR


Kooperatifçilik anlayışının ülkenin gelişmesine katkı sağlamakla birlikte gelir adaletinin tesisini de gerçekleştirdiğini ifade eden Recep Konuk, “Sadece siyah ve beyaz yok arada farklı tonlar da var. Ülkelerin kalkınmasında gelişmesinde sadece devlet veya özel sektör yok özellikle gelişmiş bölgelerde bunların aralarına serpiştirilmiş kooperatif yöntemi de bu alana dahil edilmiştir. Kooperatifçilik anlayışı ülkenin gelişmesine katkı sağlamanın yanında gelir adaletinin tesisinde önemli rol üstlenmiştir. Yani geliri tabana yaymıştır. Biz bir kere kooperatifleri bu mantıkla algılıyor ve ülkemizde de bunun uygulanabileceğini görüyoruz. Bunun en güzel örneklerinden biri de Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi’dir. Pancar üreticileri sadece pancar işiyle iştigal etmezler. Pancar üretiminin yanında mısır, ayçiçeği, yağlı tohumlar, patates ürünleri de üretirler veya hayvancılıkla da uğraşırlar. Bizim kooperatiflerimiz de her ne kadar pancar ekiciler kooperatifi olsa da hissedarlarımızın verdiğim örneklerdeki gibi farklı üretimler yaptıklarını da görüyoruz. Biz insanımıza inanıyoruz. Geçmişte cephede gösterdiğimiz başarılar neden sanayi de ticarette turizm de ekonomi alanında da olmasın. Biz bu başarıların bu ülke insanı ile mümkün olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla bu başarıyı Konya Şeker’de görmek mümkündür” şeklinde konuştu.



PANAGRO, TEK ÇATI ALTINDA DÜNYANIN EN BÜYÜK ET VE SÜT ÜRETİM TESİSİ

Recep Konuk, çekimlerin yapıldığı Panagro Et ve Süt üretim Tesisleri’ni anlatırken, Tek çatı altında dünyanın en büyük et ve süt entegre tesisleri ifadesinin altını çizdi. Tesisin günlük yaklaşık 1200 büyükbaş, 3000 küçükbaş işleme kapasitesi ve 2000 ton da süt üretimi yapabilecek kapasiteye göre kurulduğunu belirten Konuk, konuşmasını şöyle sürdürdü. “Bu tesis kurulmadan önce ciddi anlamda ön hazırlık çalışması yapılmıştır. Yani tesisin alt yapısı ve kurulum aşamasından önceki entegrasyonu için çok büyük zaman ve emek harcandı. Mesela bu tesiste hayvan işlenecek ve hayvan varlığını sürdürmenin yolu onların beslenmesiyle ilgili alt yapıyı da doğru kurmaktan geçiyor. Yoksa hayvan temini bir şekilde yapılabilir. Ancak yaşanacak herhangi bir aksaklıktan dolayı bütün paydaşları üzecek sonuçlarla karşılaşmak mümkündür. Biz bunun yaşanmaması adına ciddi çalışmalar yaptık. Mesela Türkiye’nin en büyük yem fabrikasını kurduk. Dünyada örneği sadece ABD’de olan küspe kurutma tesisleri ve küspe paketleme tesislerini kurduk. Eskiye göre onda iki enerji maliyetiyle kaba yemi daha uygun şartlarda saklayabilecek bir yem üretimi yapmış oluyoruz. Diğer yandan aynı miktardaki yemi tükettiği halde aynı miktardaki et ve sütü alamadığımız konusunda ülkemizde sıkıntı yaşıyoruz. Onun için sürü ıslahına ihtiyacımız var. Hayvanların daha verimli daha kaliteli ürün vermelerinin sağlanması gerekmektedir. Bizim bu çalışmalarımızı kolaylaştıran da iyi bir iklime sahip olmamızdır aslında. Yine alt yapı çalışmalarıyla ilgili üniversiteler ile de işbirliği yaparak sertifikalı üretici modelleri dâhil önemli çalışmaların sonucunda Panagro tesisleri kurulmuştur. Tesis, işin ikinci kademesini oluşturmaktadır.” Tesisleri kurmakla işin bitmediğini ifade eden Konuk, bu tesislerin pazar ve kabiliyetleriyle ilgili üçüncü aşama olan raflara girmenin önemine de değindi.

SİZİN KABINIZ KÜÇÜKSE DERYANIN KABAHATİ NE?

Recep Konuk; Hz. Mevlana’nın “Sizin kabınız küçükse deryanın kabahati ne?” sözünden yola çıkarak, “Sadece pancarı üretip şeker yapmakla yetinseydik üretimden yeteri kadar pay alamayacaktık. Yani kabı büyütmek lazım. Ekonomi deryasından üreticinin de pay alabilmesi için çok fazla kaba ihtiyacı var. Bu işin hayvansal üretim boyutu da var. Dünyadaki gelişmiş memleketlerde üreticilerin gelirlerinin ¾ ü hayvansal üretimden ¼ ü bitkisel üretimden sağlanıyor. Biz de bu durum tam tersinedir. Maalesef gelirin ancak ¼ ününü hayvansal üretimden karşılıyoruz. Dolayısıyla üreticinin hayvansal üretime zaten ihtiyacı var. Biz ne yapıyoruz? Hayvansal üretimde üreticinin ürettiği bitkisel üretimi kullanıyoruz. Sonra onun hayvansal üretimini Pazar garantisi olan bir yapıyla ikinci bir üretime teşvik etmiş oluyoruz. Yani Konya daha kısa süre öncesine kadar buğday ambarı ve Mevlana şehri diye tanımlanır anılırdı. Bugün bu değerlerden ayrılmadan yeni tanımlamalar eklendi. Ticarette, sanayide turizmde çok büyük mesafeler alındı. Bunun yanında yağlı tohumlar, patates, nişasta, mısır gibi ürün çeşitliliği de arttı. Bu ürün çeşitliliği bizim yeni tesisler inşa etmemize vesile oluyor” dedi.

ANADOLU’DA ÜRETİLEN ÜRÜNLER BİR GÜN DÜNYA ECZANELERİNDE SATILACAK

Bir ürünün bölgesinin değeriyle orantılı olduğunu ifade eden Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, gıdada da yeni evreye geçildiğini belirterek, ürünün üretildiği bölgedeki tükettiği suyun kalitesi, güneşlenme günü, bulunduğu rakım, aldığı rüzgâr, gece ile gündüz arasındaki ısı farkı gibi birçok tabii yapının üründe imbiklendiğini söyledi.

Konuk konuşmasında, “Ürüne değeri esas bunlar katıyor. Anadolu, ekolojik şartları ve çeşitliliği bakımından bütün Avrupa’nın iki katı büyüklüğe sahip. Yani biz tabii altyapıda müthiş bir varlığa sahibiz. İleriki yıllarda diğer ülkelerin bu anlamda bizimle rekabeti daha da zayıflayacaktır. Bir başka ifadeyle biz daha da güçleneceğiz” diye konuştu ve ekledi: “Oldukça iddialı olacak ama Anadolu’da üretilen ürünlerin bir gün bütün dünya eczanelerinde satıldığına şahit olursak şaşırmamak lazım” dedi.

BİZ ÜRETİCİYİ DİKKATE ALIRKEN TÜKETİCİ TERCİHLERİNE DE SAYGI DUYUYORUZ


Hayvancılık faaliyetleri anlamında ırk ıslahına da değinen Recep Konuk, kurulan tesislerin alt yapı çalışmaları konusunda kaba yem üretmekle de yetinmediklerini ve bu alt yapı çalışmalarının en önemli ayaklarından biri olan ırk ıslahına da çiftlikler kurarak katkı sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Kurulan bu çiftliklerin sadece et ve süt üretmek amacında olmadığını ifade eden Konuk şöyle devam etti. “Özellikle Bozyazı Anamur’dan Isparta’ya kadar uzanan Toroslarda hayvanların otlayabileceği ciddi anlamda organik madde bolluğu var. Bunu bir şekilde hayvanla buluşturmak gerekiyordu. Kurduğumuz bu çiftliklerle hayvanlardaki süt ve et verimliliğinin kalitesini artırıyoruz. Yine embriyo transferiyle ilgili de çok başarılı denemeler yapıldı. Özellikle kendi sektörümüzle ilgili bu çalışmaları yaparken dünyadaki gelişmeleri de yakından takip ederek yapıyoruz. Biz üreticiyi dikkate alırken tüketicinin beklenti ve tercihlerine saygı duyuyor ve onun da gereğini yerine getiriyoruz.”

TÜRKİYE’DE İLK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ


Son olarak Konya Şeker bünyesinde kurulan, proje çalışmaları tamamlanan ve Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyacak olan ihtisas üniversitesi konusuna değinen Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk, söz konusu üniversitenin gıda ve tarımın sorunlarının konuşulduğu, bilginin üretildiği konuma sahip olacağını, bilgiyi aktaran değil bilgiyi üreten ve sahayla buluşturan bir yapıda olacağını ifade ederek sözlerini tamamladı.